İşe Alım Masrafını Düşürmenin ve İş Tatmin Düzeyini Yüksek Tutmanın 6 Yolu

Personel işe alımı için büyük ihtimalle oldukça zaman ve enerji harcıyorsunuz. Peki ilk seferde nasıl doğru işe alım yapılır?

Yeteneklerden daha çok kişinin kendisini önemsiyorsanız, işin sonunda elinizde üretken olmayan veya gerektiği kadar mutlu olmayan insanlar olacaktır. Bu da daha fazla ve masraflı bir işe alım süreci olacaktır ki hiç kimse bunu istemez.

Peki, gerekli olan nedir? İşte yedi ipucu:

1. Fazlasını işe alın. "Küçük bir işletme sahibi veya 50 personeli olan biri; ‘Şuan çok para kazanamıyorum, nasıl daha fazla insan işe alırım’" diyor. Bu kesinlikle birçok küçük işletmenin karşılaşabileceği bir sorun. Bu noktada iş veren kısıtlı bütçesi olması sebebiyle işini en ucuza yaptırabileceği bir personel arayışına giriyor. Fakat bu doğru bir bakış açısı değil. Bunun yerine 3-4 yıllık iş planınıza bakıp, nelere ihtiyacınız olduğunu belirlemeniz ve bu yöntemle personel alımı yapmanız daha doğru olur. Böylelikle belki 10 kişi yerine 8 kişilik bir işe alım yaparsınız ama bu kişiler daha nitelikli olacakladır.

2. Mevcut yeteneklerinizin farkına varın. İşten birini çıkarıp yerine birini işe almak yerine, zaten mevcut çalışanlarınız arasında bu yeteneklere sahip biri yok mu diye değerlendirme yapmalısınız. Maliyete değil, çalışan değerinize odaklanın. Bunu yapabilmek içinse çalışanlarınızı tanımanız gerekiyor. Bununla birlikte İK departmanınız mevcut işgücünüz içinde var olan yetenekleri belirlemeye ve bu yetenekleri geliştirmeye odaklanmalıdır.

3. Herhangi biri yeterli değil. Başvuran takibi için bir sistem kuruyorsunuz ve diyorsunuz ki “ Geçen sene x kişi işe aldık, bu yıl y kişi daha almamız gerekecek”. İlerisi için iyi bir plan yapmadan önce kendinize şunu sorun: İstihdam yarattığınız kişiler iş için doğru kişiler miydi? Değerlendirmek için biraz daha uzun vakit harcayın. Göreceksiniz ki yeni işe alımlarınız daha az ama çalışanlarınız daha mutlu olacak.

4. İnsanları kim oldukları için değil, kim olabilecekleri için işe alın. Biz insanları bugüne kadar ne yaptıklarına bakarak işe alıyoruz. Altı ay sonrasında ise oldukları kişi yüzünden işten çıkarıyoruz. Öz geçmişe ve gereksinimleri tamı tamına karşılayıp karşılamadığına çok fazla odaklanmak, işe x işini yapabilecek fakat gelecekte şirketin ihtiyaçlarını karşılayamayacak birini almanız anlamına gelebilir. 

5. Mevcut gözde çalışanlarınızı belirleyin. Müşterilerinize daima şu soruları sorun: ‘’Gözde çalışanlarınız kimler ve şirketinizde bu çalışanları böylesine iyi yapan şey nedir?” Bu kişileri belirlediğinizde, karakteristik özelliklerini not edin ve bir daha ki sefer işe birini alacağınız zaman bu karakteristik özellikleri kendinize kılavuz edinin. Eğer hala bir kişiyi gözde yapan şeyleri belirlemediyseniz, bir sonraki ideal çalışanı işe almak için gereken kriteri yeteri kadar nasıl bileceksiniz?

6. Araştırın. Bu gözde çalışanınızı belirleme konusu ile aynı şeydir ama size önemli bir sorum daha olacak. Gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu biliyor musunuz? Eğer sadece yapılacak çok iş var ve bu işi yürütecek birilerine ihtiyacım var şeklinde belirsiz bir fikriniz varsa, doğru kişiyi işe alamazsınız.

Bunlara ek olarak, sırf biri işten çıktığı ve o pozisyonu doldurma zorunluluğunuz için işe alım yapmayın. İşten ayrılan kişinin aynen yaptığı gibi işi yapabilecek kişi, bu iş için biçilmiş kaftan demek değildir. Boşalan pozisyona atama gerçekleştirmeden önce iyi düşünün.

En başta doğru düzgün bir şekilde eleman alımı yapmak, gerçekten vaktinizi harcamaya değerdir ve şirketinizde iş tatmin seviyesini ve üretkenliği artırabileceksiniz, diyor Marks. En başta doğru düzgün bir şekilde işçi alımı yapmak gerçekten vaktinizi harcamaya değer.