Ne Söylediğinizi Unutun. Önemli Olan Nasıl Söylediğiniz
Makaleler
Makaleler
Ne Söylediğinizi Unutun. Önemli Olan Nasıl Söylediğiniz
Kendinizi ifade ediş biçiminiz bir girişimci olarak başarınızı tamamen değiştirebilir.
“Elçiye zeval olmaz” atasözünü bilirsiniz. Aslına bakarsanız bu çok da doğru değil. Lider sizseniz ve mesajınız duyulmuyorsa, sorun mesaj değil, sizin mesajı iletme şeklinizde olabilir.
Bu haftanın İK notlarında kendinizi ifade etmenizin ve bir lider olarak daha net, güvenilir ve ilham verici olmak için neler edinmeniz gerektiğinden bahsedeceğim.
Kendinizi ifade ediş biçiminiz bir lider olarak sizi yüceltebileceği gibi değersiz de gösterebilir. İşte doğru yapmanız gerekenler:
Anlamlılık Spektrumunda Nerede Olduğunuza Karar Verin
Öncelikle, kendinize bakın ve kendi anlamlılık sitilinizin farkına varın. Teke tek sohbetlerde mi, sahnede mi, insanlar önünde mi daha rahatsınız? İnce eleyip sık dokuyan biri misiniz yoksa kafasındakileri öylece söyleyiveren mi? Yalnızca birkaç kişiyle derin iletişim kurmaya mı çalışıyorsunuz yoksa birçok kişiyle hem derin hem de yüzeysel iletişiminiz mi var?
Her iki sorunun da ilk kısma evet dediyseniz, muhtemelen anlamlılık spektrumunun sessiz, içe dönük ucunda yer alıyorsunuz. Konuşmadan önce düşünüyor, iyice dinliyor ve zor durumlar karşısında sakin, ılımlı yaklaşımlar geliştiriyorsunuz.
Her sorunun ikinci kısma evet dediyseniz, anlamlılık yönünden muhtemelen daha girişken, dışa dönük birisiniz. Liderlik güçleriniz açısından oldukça hareketli ve ikna edici birisiniz. Birçok izleyiciyle iletişim kurabilirsiniz ve birçok kişi ya da fikir hakkında konuşma hususunda rahatsınız.
İnsanlara Yaklaşımınızı Yorumlayın: Sessiz ve Dışa Dönük
Elbette, sizin de anlamlılık spektrumunun her iki farklı ucunda yer alan çalışanlarınız vardır. Bu sebeple, her iki gruba da hitap edebilmek için liderlik iletişimlerinizi çerçevelemeniz gerekecektir. Peki nasıl yapacaksınız?
Sessiz olanlarla iletişim kurarken, anlamlılığın konuşmak anlamına gelmediğini unutmamalısınız. Örneğin, bu gruptakiler için e-mail de bir o kadar etkili olabilir. Onları sık boğaz etmeyin. Onları fikirlerle doldurma eğiliminde olsanız dahi, soruyu anlamaları ve cevaplarını hazırlamaları için onlara zaman tanıyın. Daha da önemlisi, bir şekilde onların bakış açısını kazandığınızdan emin olun. İnsanların konuşmuyor olması, mükemmel fikirleri olmadığı anlamına gelmez.
Daha dışa dönük ve girişken olanlarla iletişim kurarken, önde ve merkezde olmak zorunda olmadığınızı hatırlayın ve bu durumu kabul edin. Bırakın onlar merkezde olsun. Sizi bu yüzden sevecek ve tutkuyla cevap vereceklerdir. Bu bahsettiğimiz gruptaki dışa dönük çalışanlar şüphesiz kendileri de birçok soru soracaktır; o yüzden sorulara hazırlıklı olun ve kararlarınızı erkenden ve sık sık destekleyin. Ama onları önce dinlemeye sonra konuşmaya teşvik edin. Bu onların da tüm bakış açılarını duymalarına yardım edecektir.
Anlamlılık da güçlü bir liderlik aracıdır. Daha da önemli olan, kendi anlamlılığınızın farkında olmanız, sessiz, içe dönük bir lider olarak mı ya da ilham kaynağı, çalışanlarını motive eden, herkesten tam performans alabilen bir general olarak mı daha rahat hissettiğinizi bulmanız.