hizmetlerimiz_promo

Gökçe Azaklı, Adam Shoes Pazarlama Direktörü

Söyleşiler

Söyleşiler

İŞ'TE KADIN FARKI

"Kadın değil, birey olarak yaşamayı öğrenmek gerek"
Oxygen Consultancy danışmanlarından Sevkan Bolu, Citibank'taki eski çalışma
arkadaşı, bugün aile şirketi Adam Shoes'da Pazarlama Direktörü olarak görev
alan Gökçe Azaklı ile 'iş yaşamında kadın olmak' üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.

Gökçe Azaklı ile tanışıklığımız Citibank'ta insan kaynakları biriminde çalıştığım döneme dayanıyor. Şube ziyaretlerim sırasında, şubesine ilk kez gitmeme ve ilk kez yüz yüze tanışmamıza rağmen, Gökçe bana kendimi evde hissettiren şube müdürü olarak aklıma kazınmıştı. Güler yüzü, ihtimamı, sohbeti ve işine hakimiyeti sayesinde keyifli ve verimli zaman geçirdiğimi hiç unutmadım. Kadınların iş yaşamında ne kadar etkili olabileceğine ve işlerine nasıl önemli katkı koyabileceklerine dair çok iyi bir örnekti. Konumuz kadınların iş yaşamındaki farkı olunca, Gökçe'yi sizlere mutlaka anlatmak istedim. Citibank'taki 15'nci yılını doldurduktan sonra aile işi Adam Shoes'da yepyeni bir kariyere başladı. Bu geçişi pek çoklarına şaşırtıcı gibi görünse de, aslında değil. Çünkü nerede yenileyici, geliştirici, insanlarla iç içe, aktif ve cesaret isteyen bir iş varsa orada Gökçe mutlaka vardır. Bu nedenle, Adam Shoes'da henüz bir yılını tamamlayan Gökçe'nin yine ve yeniden bir başarı hikayesi yazması an meselesi!

Sevkan Bolu: Neden kariyerinin bu aşamasında aile işini tercih ettin?

Gökçe Azaklı: 1995 yılında işe başladığımda "Kurumdaki hedefin nedir?" diye bir soru sormuşlardı. Şu anda klişe gelen bu soru bana ilk kez sorulmuştu ve düşünmeden "15 yıl bu firmada çalışıp yöneticilerimi üst görevlere taşırken, ben de yöneticilerimin yerini alacağım" gibi bir cümle kurmuştum. Buna çok gülmüşlerdi, ben ise anlık bir konuşmayla geleceğimi çizmiştim. Sözümü tuttum, kurum bana yatırım yaptı ve geliştirdi. Bu sayede çok değerli bir kadro yetiştirdim ve grubum en büyük ailem oldu. Kendi kanatlarıyla uçabilecek, çok değerli iş güçleri haline geldikleri noktada ben de 15'nci yılıma gelmiştim. Her başarı odaklı ve yeniliklere açık kişi gibi yeni bir 'challenge'a ihtiyacım vardı, bir değişikliğin adıma iyi olacağına yönetimimle beraber inandık. Şimdi çok mutluyum, değerli bir kurumda, harika insanlarla çalışma şansına sahip olmuş bir kişi olarak, öğrendiklerimi ve tecrübelerimi aile işime aktarmaya gayret ediyorum. Bu yüzden de bankama, yöneticilerime ve benimle birlikte gelişmiş ekip arkadaşlarıma çok şey borçluyum.

Sevkan Bolu: Gökçecim, kadınlar Türkiye'de iş dünyasında yeteri oranda temsil ediliyor mu sana göre?

Gökçe Azaklı: Tüm iş gücünün aynı düşündüğü ve farklı fikirlerin yer almadığı ortamlarda gelişim ve ilerlemeyi beklemek ancak bir hayal... Ülkemizde emek karşılığı ücretlendirilen kadın oranı, toplam kadın nüfusunun sadece yüzde 25'i. Avrupa'da ise bu oran yüzde 65 seviyesinde. 90'ların başında emek karşılığı ücretlendirilen kadın oranının yüzde 10 seviyesinde olduğunu düşünürsek, aslında iş dünyasında kadınların kabul görür hale geldiğini söylemek mümkün. Ancak bu artış dünya geneline baktığımızda yeterli değil, çünkü 2009 Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde Türkiye 134 ülke arasında 129'uncu sırada yer alıyor.

Sevkan Bolu: Kariyerinde başlangıçtan bugüne kadarki yaşadığın deneyiminle, kadın olarak iş yaşamında ve satışta bulunmanın avantajları ve dezavantajları neler?

Gökçe Azaklı: Kişinin kadın ya da erkek olmasından ziyade birey olduğunu kabullenmesi gerekiyor. Ben de bir birey olarak açıkçası karşı cinslerime göre dezavantajlı olduğumu düşünmedim. Çünkü hepimize sunulan tek bir dünya ve erkek ya da kadın fark etmeksizin hepimiz iş hayatında eşit haklara sahibiz. Kendinize uygun gördüğünüz bir yoldan ilerleyerek sonuca herkes gibi ulaşabilirsiniz.

Sevkan Bolu: Peki Adam Shoes'da çalışan kadınlar da kendilerini böyle konumlandırabiliyor mu?

Gökçe Azaklı: Adam Shoes, ayakkabı üretim firması ve burada her eğitim seviyesinden, farklı kültür, din ve yaş gruplarından çalışan var. İşin gereği olarak çalışanların neredeyse yüzde 90'ı erkek... Şirketimizin bayan elemanlarıyla konuyla ilgili bir sohbet düzenledim. Çünkü size bu konuyla ilgili tekil değil çoğunluğun sesini getirmenin daha doğru olacağını düşündüm. İş hayatında bayan olmanın dezavantaj olmadığı hatta avantaj olduğu konusunda hemfikir olduk. Kendinizi ve çevrenizdekileri sınıflandırmadığınız ve gerçek kişiliğinizi sergilediğiniz noktada eşitsinizdir. Demek istediğim fiziksel güç gerektiren bir iş yapmıyor, demokratik bir ülkede yaşıyor ve din, dil, irk, cinsiyet çeşitliliğini ilke edinmiş bir kurumda çalışıyorsanız, kadın ya da erkek olmanız yaptığınız işin sonucunu değiştirmez.  

Sevkan Bolu: Sence kadınlar iş dünyasında eşitliği nasıl elde edebilir ve fark yaratabilirler?

Gökçe Azaklı: Sosyal anlamda karşınızdaki kişinin değer yargılarına saygı gösterip, ortak konuşabildiğiniz konuları yakaladığınızda eşitliği sağlarsınız. Teknik anlamda da güncel, donanımlı ve işinizin uzmanı olmanız karşı tarafın sizinle ortaklık yapması için yeterlidir.  Dolayısıyla kadınların öncelikle kadın değil, bir birey olduklarına kendilerini inandırmaları gerekiyor. Ama bir parantez, ekonomi dünyası ve paranın ağırlıklı olarak erkeklerin elinde olduğunu düşünürsek satış-pazarlama dünyasında kadın olmak dezavantajdan çok avantaj sağladığını da söyleyebilirim. Farklı birkaç konuyla ya da isle ayni anda ilgilenerek başarı elde etmek neredeyse imkansız, bu yüzden işe odaklanmak temel prensip olmalı. Odaklandığınız bir işte başarının anahtarı nedir diye sorulduğunda sadece aklıma şunlar geliyor: Çalıştığınız kuruma inanmak, kişilere ve emeğe saygı duymak yaptığınız işi ve en önemlisi insanları sevmek ve bağlılık yani kuruma aidiyet hissetme.

Sevkan Bolu: Eski bir Citili olarak, biraz da işten söz edelim. Son dönemde Türkiye'de şubeli ve şubesiz bankacılık ne yöne gidiyor?

Gökçe Azaklı: Türkiye'de bankacılık sektörü şu anda altın çağında... Ve çok daha iyiye doğru ilerleyeceğine inanıyorum, çünkü ülkemizde kalifiye insan gücü ve altyapının birleştiği en önemli sektör bankacılık. Tüm bu gelişmeler ve teknolojide gelinen nokta sayesinde şubeler alternatif ürünlere ulaşıldığı, piyasa şartlarına göre ihtiyaçların belirlendiği noktalar haline gelecektir. Çok fazla geriye gitmeden 1995 yılında Citibank'taki ilk görevim olan Call Center Yetkilisi pozisyonundayken Türkiye'de telefon bankacılığı yapan ikinci bir banka yoktu. O zaman tek muadilimiz THY Call Center'ıydı. Ve biz çekirdek kadro bile 'bizi kim arar da işlem yapar' derken, şu anda bankaların Call Center'ları çok önemli servis, destek ve satış kanalları haline geldi. Aynı şekilde internet bankacılığı şu anda herkes tarafından kullanılır hale geldi. Ülkemizin Amerika, İngiltere, Japonya, Dubai gibi finans merkezlerinden birisi olarak görülmesi, ekonomik istikrarın sağlamlaştırıldığı noktada, an meselesi olacaktır.

Sevkan Bolu: Kadınlar şubeli ve şubesiz bankacılığı ne kadar ve nasıl değiştiriyor?

Gökçe Azaklı: Kadınlar daha önce de değindiğim gibi farklı perspektiflerden bakma yetisine sahipler, bu da gerek şubeli gerekse şubesiz bankacılıkta yeni kanallar yaratma, iyi bir servis altyapısı kurma, müşteri bağlılılığı yaratma konularında bankaları bir adım öne taşıyor. Kadınlar iş yerlerini evleri gibi benimsiyorlar, bu da müşterilerin bağlılığını arttırıyor.

Sevkan Bolu: Yakında tekrar bankacılığa geri dönmeyi düşünür müsün?

Gökçe Azaklı: Şu anda açıkçası hayat benim için çok daha zor, yepyeni bir sektörün içinde pek çok şeyi sıfırdan öğreniyorum. Ancak kişilerin değişime ve yeniliklere kucak açıyor olmasının gerektiğine inanıyorum. Bankacılık sektörüne geri dönmenin kolayı seçmek olacağını düşünüyorum. 38 yaşındayım ve daha gerçekleştireceğim çok hedef var önümde. Ancak, aile şirketimiz bana ihtiyaç duymayacak noktaya geldiğinde yeni bir görev beni bekliyor demektir.

GÖKÇE AZAKLI KARİYER ÇİZGİSİ

1995: Doğu Akdeniz Üniversitesi, Ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Citibank Call Center Yetkilisi olarak iş hayatına başladı.

1996-1999: Citibank Müşteri İlişkileri Uzmanı olarak görev aldı.

1999-2002: Citibank Ankara Kavaklıdere ve Kızılay şubelerinin müdürlüğünü yaptı.

2002-2006:  Citibank Bakırköy, Merter, Güneşli ve Yeşilköy şubelerinden sorumlu İstanbul Bölge Müdürlüğü görevinde bulundu.

2001-2006: Citibank Bölge müdürlüğü görevine eş zamanlı olarak Şube Bankacılığı Küme Başkanı olarak görev aldı.

2005-2006: Citibank Bölge Müdürlüğü rolünü sürdürürken Koc Üniversitesi'nde Executive-MBA diplomasını tamamladı.

2006-2010: Citibank Başkan Yardımcılığı pozisyonunda İstanbul'daki 10 şubeden sorumluydu.

2010-devam ediyor: Adam Shoes'da Pazarlama Direktörü olarak kariyer çizgisini yeni bir sektörde sürdürüyor.

Diğerleri