Söyleşiler

INSAN KAYNAKLARI KÜRESELDE GERÇEKLEŞEN DEĞİŞİMİN LİDERLİĞİNİ YAPMAKTA.

HSBC İnsan Kaynaklarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şengül Demircan, Oxygen Consultancy Finans & Profesyonel Hizmetler ekibi Müdürü Emek Aksoy'u HSBC merkez ofiste, İnsan Kaynakları Departmanı'ndaki ofisinde ağırladı. Daha sabah saatlerinde artarda toplantılar yapıyor olmasına rağmen güler yüzünü röportaj boyunca muhafaza eden Şengül Hanım'ın sorularımıza verdiği detaylı ve samimi cevapların kısa bir özetini aşağıda bulabilirsiniz.

Bana biraz HSBC öncesi kariyerinizden ve sizi şu an durduğunuz noktaya getiren mihenk taşlarından bahseder misiniz?

Üniversite öğrenimin başında çok kıymetli bir hocamın yönlendirmesiyle İnsan Kaynakları alanında kariyer yapmaya karar vermiş olmam sanırım önemli mihenk taşlarından biri. Zira bu bana öğrenim hayatım boyunca tüm boş vakitlerimi insan kaynakları ve organizasyon alanında çalışarak değerlendirme ve ne istediğime tam olarak karar verme fırsatı sundu. İkinci önemli mihenk taşı kariyer hayatına Arthur Andersen'da yönetim danışmanı olarak başlamak oldu. O zaman yeni mezun olarak elimde çok iyi koşullarda bir ilk kademe yöneticilik teklifi olmasına rağmen; en çok öğrenip gelişeceğimi düşündüğüm alanı, yoğun çalışma temposu ve seyahatlerine rağmen danışmanlığı seçtim. Bu bana birçok farklı sektör, kurum, proje görme fırsatı sağladı. E&Y'a geçişimle beraber bütçe ve müşteri yönetimini de yetkinlik setime ekledim ki, ticari bakış açısını ve iş yönetimi prensiplerini edinmek açısından kritikti. Masanın diğer tarafına geçtiğimde çalıştığım sektörlerin de doğru tercihler olduğunu ve bana geniş bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum. Şimdi dönüp baktığımda hem eğitimimin hem de doğru yönlendirme & kararların beni bu noktaya taşıdığını söyleyebilirim.

Geçmişinizde danışmanlık (AA & E&Y), FMCG (Danone) ve telekomünikasyon (Avea) gibi dinamikleri farklı sektörler var. Bankacılık sektöründe İnsan Kaynakları kavramının diğer sektörlerden ne gibi farklılıkları var sizce?

Hem danışmanlık şirketleri, hem de Avea ve Danone, rekabetin yoğun olduğu, hızlı ve sürekli bir değişim içerisinde olan şirketlerdi. Bankacılığa HSBC ile geçişimle beraber, daha sıkı regüle edilmiş, net kural ve prensipleri olan daha geleneği oturmuş bir sektör ve kurum buldum. Burada hız daha sınırlı ve kurallar daha belli, bu nedenle eğer bir fark yaratacaksanız yanınızda getirdiğiniz yetkinliklerinizle; uzun soluklu değişim süreçlerine nefesinizin yetmesiyle yaratabiliyorsunuz.

Danışmanlık, Telekom, Bankacılık gibi 2000'lerin ortalarına kadar erkek egemen bir üst yönetim kadrosu olan sektörlerde yöneticilik yaptınız. Kadın olmanızın fark yarattığı tecrübeleriniz oldu mu?

Hem kadın hem genç olmanın yarattığı dezavantajlarla karşılaştım ilk zamanlarda ama yıllar geçtikçe işin özünde, cinsiyetten bağımsız, "iyi" olmanın yattığını gördüm. Hem işinde iyi olmak hem de iyi bir insan olmak. Hem de ben şanslıydım, kadına önyargı ile yaklaşmayan, çeşitliliği ve katılımı desteklemeyi prensip alan şirketlerde çalıştım. Danone, AA ve E&Y'in Türkiye operasyonları kendi bölgelerinde en çok kadın yöneticiyi barındıran operasyonlardı çalıştığım dönemlerde. HSBC'de de çalışanların %60'ı, yönetici seviyesinin %50'si kadın.

2011'de HSBC'ye Genel Müdür Yardımcısı olarak başladınız ve ciddi bir reorganizasyon sürecinin hem İnsan Kaynakları hem strateji anlamında aktif katılımcısı oldunuz. Sizden ve ekibinizden bu süreçte neler beklendiğini, sürecin nasıl ilerlediğini bize aktarabilir misiniz?

2011'de başladığımız 5 yıllık kültürel ve organizasyonel değişim planımız 2016'da hedeflerine ulaşmış olacak ve gururla söylüyorum ki İnsan Kaynakları, küreselde gerçekleşen bu değişimin liderliğini yapmakta. Özellikle Türkiye İnsan Kaynakları olarak ben ve ekibim, birçok en iyi uygulama geliştirerek bunların diğer ülkelerde de örnek alınmasını sağladık, iş birimleri ve fonksiyonlarla özellikle stratejik iş ortağı olarak çok başarılı işbirliklerine proaktif bir yaklaşımla öncülük ettik ve etmeye devam edeceğiz. Süreç ülkemizde adım adım planladığımız, detaylandırdığımız ve zamanladığımız çerçevede tam da hedef planımıza uygun akmakta şu an.

HSBC küresel yapısı içerisinde Türkiye İK'nın yeri ve diğer ülkelere göre gösterdiği farklılıklar nelerdir sizce?

Değer odaklı yüksek performans kültürü dönüşüm programı, yeni küresel regülasyonlara uygun satış teşvik sistemleri, İK uygulamalarında dış kaynak kullanımı ile etkinliğin artırılması (toplu ve deneyimli işe alım süreçleri, bordro), İnsan Kaynakları süreçlerinin operasyondan arındırılması için çalışan ve yöneticilerle etkileşimli iş akışı otomasyonlarının kullanılması gibi somut olarak Türkiye'den başlayan, bizzat benim ve ekibimin küresel yönetime sunarak uygulamaya aldırdığı ve şu an birçok ülkede daha uygulanan projeler yarattık. Pilot olarak birçok İnsan Kaynakları sürecinin uygulandığı yer burası. Özetle; Türkiye İnsan Kaynakları olarak değişime liderlik ettiğimizi söyleyebilirim.

HSBC' nin Türkiye'deki büyüklüğü nedir?

Türkiye'nin lider uluslararası bankası olma hedefiyle organik büyümesini sürdüren HSBC Türkiye'de şu anda yaklaşık 6400 kişiyiz ve 336 şubemiz var.

En çok hangi alanlarda iş gücü ihtiyacınız oluyor ve bu süreçlerin planlaması ve yürütülmesi kısaca nasıl gerçekleşiyor?

Şube tarafında büyümeye paralel, satış pazarlama, operasyon ve çağrı merkezi ekiplerinde sürekli bir ihtiyacımız oluyor. Orta ve üst düzey alımlarda iç kaynak kullanımını tercih ediyoruz. İnsan Kaynaklarının kadro planlama ve bütçe oluşturma süreçlerinde sadece bilgi sağlayıcı olması devrini ise ardımızda bıraktık. Şu anda tüm departmanların ihtiyaçlarını dinleyip hem planlama hem bütçeyi beraberce yapıyor ve üst yönetime sunuyoruz. Yönetimden defalarca dönen ve ezbere değişiklikler yapılan raporlar tarihe karıştı, önerdiğimiz İnsan Kaynakları planı ilk seferinde onaylanıyor çünkü yönetim tüm gerekli soruları öncesinde sorduğumuzu biliyor.

Aile ve iş hayatı arasında ne zaman &nasıl bir denge kurdunuz? Bunların haricinde vakit ayırabildiğiniz hobiler var mı? Hem çalışan hem aile sahibi olan kadınlarla paylaşmak isteyeceğiniz tüyolar var mıdır?

Ben tek bir yaşamım var ve beni ne mutlu ediyorsa onu yapmak denge getirir diye düşünenlerdenim. Zaman içinde öğrendim ki, işe ayrılan zaman ve aileye ayrılan zaman gibi ölçümler yapmaya çalışmak, böyle bir kariyer tercihi ve iş dünyasının bu hızı ile pek mümkün değil. İşin de ailenin de hakkı geçiyor birbirine zaman zaman, bu yüzden yapılabilecek tek şey birine ayırdığınız vakti sadece ve sadece ona özel kılmaya çalışmak. İşten çıkınca işi ardınızda bırakmayı başarmak örneğin. Özellikle annelik çok önemli bir değişim, farklı bir bakış açısı getiriyor. Mesela ben artık köprüden geçerken iş düşünmeden Boğaz'a bakabiliyorum, Cumartesi Pazar çocuklarıma türlü taklitlerle masal okuyup onlarla oynadığımız oyunlarla, danslarımızla çok eğlenen bir kadına dönüşebiliyorum. Önemli olan ayırdığınız vaktin uzunluğu değil, kaliteli olması, gerçekten orada olmak.

Bankacılık ve Genel Müdür Yardımcılığı konumunu hedefleyen meslektaşlarınıza verebileceğiniz tavsiyeler neler olur?

Endüstriden bağımsız bir tavsiye verebilirim, elimden gelenin en iyisini yaptığımda, işimi severek yaptığımda ve tutarlı & adil olduğumda yol beni bu noktaya taşıdı.

Hem özel hayatınız hem iş hayatınızda sizin için bir sonraki adım nedir, paylaşmak ister misiniz?

İş hayatıyla ilgili hedefim, şu an genel Müdür Yardımcılığı pozisyonumun yetki ve sorumluluklarıyla attığım adımları küreselde de atmak. İşten bağımsız, öncelikli hedefim ise 2 çocuğumu iyi insanlar olarak yetiştirmek; benim çocuklarım olmasalar dahi severdim diyebileceğim İnsanlar. Çocuklar büyüdükten sonra da sosyal sorumluluk projelerinde yer almak istiyorum.

Şengül Demircan İTU Endüstri Mühendisliği mezuniyeti sonrası Arthur Anderson, E&Y ve Danone'da süreç ve ekip yönetti. Avea IK Genel Müdür Yardımcılığı sonrası 2011'den bu yana HSBC'de İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdüren Şengül Hanım, değişim yönetimi, kurum kültürü ve yeniden yapılanma ve çalışan stratejisi gibi alanlarda uzmanlaştı. 3 ve 4 yaşlarında 2 kızı olan Şengül Hanım'ın çocuklardan önce outdoor sporlarına duyduğu sevgi şimdilerde yerini fitness ve pilates ile farklı mekânlarda keşif yürüyüşlerine bırakmış.

Teşekkür...
Emek Aksoy Oxygen Consultancy
Müdür, Finans & Profesyonel Hizmetler Ekibi